Mevlana’nın Kılavuzluğunda İkinci Dil Öğrenmenin Etkili Yolu

Ergin Ergül

Bu yazıda, “Herkes 1 Yılda Yabancı Dil Öğrenebilir” adlı baskısı biten kitabımıza ilişkin gelen sorular üzerine, 2012 yılı içinde yayınlamayı planladığım “Mevlana’nın Kılavuzluğunda İkinci Dil Öğrenmenin etkili yolu” adlı çalışmanın önsöz ve giriş bölümlerine yer vermek istiyorum. Böylelikle okuyucuların da bu çalışmanın daha da olgunlaşmasına görüş ve önerileri ile katkıda bulabileceklerini düşünüyorum.

Önsöz

Bu eser hem dil öğrenmeye yönelik bir kişisel gelişim ve motivasyon kitabı, hem  dil öğrenme serüveninde yol gösterici bir kılavuz olarak tasarlanmıştır.  2005 yılı içinde yayınlanan “Herkes 1 Yılda Yabancı Dil Öğrenebilir” isimli kitabımızın aldığı olumlu tepkiler, konuyla ilgili düşünme ve araştırmalarımın artarak devamı için beni yüreklendirmiştir.

Bu yeni eserde, ilkinden farklı olarak bilinçli bir şekilde yabancı dil teriminin yerine ikinci dil veya hedef dil terimleri kullanılmıştır. Bunun son zamanlarda keşfedilen çok haklı bilimsel bir nedeni vardır. İkinci dil öğrenmede dünyaca ünlü bir yaklaşım geliştiren Dr.James J.Asher’in de belirttiği üzere, ikinci dil öğrenmek isteyen kişinin “yabancı dil” terimini duyması, kullanması yanlıştır. Zira insan beyninin sol yarım küresi “yabancı”yı karşıt ve olumsuz biçimde yorumlar. Ardın da ”bunu hemen sil” dosyasına gönderir. Çünkü karşıt herhangi bir şeyi bedenimizle birleştirmek istemez. Bu ise, o dili öğrenme sürecini zorlaştırır.

Gerek dil öğrenme sürecine adım atarken, gerek bu süreçte ilerlerken  ihtiyaç duyulan motivasyon ilkeleri ise, bütün zamanların en büyük bilgelerinden ve Batılı kişisel gelişimcilerin de ilham kaynaklarından Mevlânâ’nın çarpıcı, derin ve etkileyici düşüncelerinden hareketle açıklanmıştır.

Bu kılavuz eserin de ikinci dil öğrenme sevdalılarının azim ve şevklerini arttırması ve onlara bu zevkli ve heyecanlı yolculuklarında pusula görevi görmesi samimi arzumdur.

Giriş

Günümüzde, anadili dışında bir veya birkaç dil bilmek hayatın çeşitli alanlarında neredeyse kaçınılmaz hale gelmiştir. Dünyanın her tarafında milyonlarca insan,  ikinci dil öğrenmek uğruna çok büyük oranda para, enerji ve zaman harcamaktadır. Ancak, ikinci dil öğrenmek için gösterilen tüm çabalara rağmen, alınan sonuç büyük oranda tatmin edici değildir.

Ortaokuldan üniversite yıllarının sonuna kadar hemen hemen herkes yıllar boyu başta İngilizce olmak üzere bir veya daha fazla ikinci dil eğitimi almış, hatta birçok kişi özel ders veya kurslarla bu eğitimi pekiştirmeye çalışmıştır.

Ama gelinen noktada, genelde kişi ya ikinci dil öğrenmeye kabiliyetinin olmadığına inanmaya başlamakta veya bu işin Türkiye’de olamayacağına kendisini koşullandırmaktadır.  Bu olayın bir inanç, motivasyon ve yöntem işi olduğu genelde göz ardı edilmektedir.

Bir düşünün, bu güne kadar uygulanan klasik yöntemlerle etrafınızda ikinci dil öğrenebilmiş kaç kişi var?

Oysa herkes anadilini konuşur. Dolayısıyla her insanın ikinci dil öğrenmeye doğal bir yeteneği vardır. Yine herkesin hayatında başarılı olduğu konular vardır. Öyleyse gerekçe, istek ve çaba anahtarlarını kullanarak, daha önceki herhangi bir başarı deneyimi gibi dil öğrenme hayal ve arzusu da gerçeğe dönüştürülebilir.

İnsan beyninin yapısı ve işleyişi alanında son çeyrek yüzyıldaki keşifler gerek öğrenmenin gerek özelde ikinci dil öğrenmenin yetenek işi olmadığını ortaya koymuştur. Gerçekten de, etrafınızda sıradan birisi gibi gözüken ama ikinci dil öğrenmeyi başarmış birisi mutlaka vardır.  Bilmeniz gereken temel ilke, ikinci dil öğrenmiş o kişi gibi,  siz de ikinci dil öğrenebilir ve konuşabilirsiniz. Önce bu gerçeğe yürekten inanmalısınız. Bunu nasıl, hangi yöntemle gerçekleştireceğinizin bireysel anahtarlarını ise bu kitabı okudukça ve size uygun yöntemleri uyguladıkça kendiniz keşfedeceksiniz.

Türkçe’de, tek tek çok sayıda dil için öğretim setleri, konuşma kılavuzları, dilbilgisi kitapları gibi birçok eserin bulunmasına karşın, “ikinci dil” öğrenmeyi genel bir konu olarak alıp, bunu, yöntem bakımından inceleyen yayınlar fazla değildir.  Mevcutların da birçoğu tercümedir.  Bu nedenle, ikinci dil öğrenmek isteyenler, çalıştıkları hedef dil, izleyecekleri yol ve yöntem, karşılaşacakları güçlükler ve bunları nasıl aşacakları hakkında, yeteri kadar bilgi sahibi olamamakta ve ikinci dil öğrenme dilekleri başlamaktan öteye gidememektedir. İkinci bir dil öğrenmeyi başarmış insanlar da, geriye dönüp baktıklarında, yöntem konusundaki bilgi eksikliklerinin ve yanlışlıklarının kendilerine nasıl kıymetli zamanlar kaybettirdiğine hayıflanmaktadırlar.

Üniversite yıllarımda, ülkemize turist olarak gelen Türkçe dâhil birçok dil konuşan insanlar tanıdım. Yine ülkemize yüksek öğrenim için gelmiş çok sayıda yabancı arkadaşım oldu. Bir kısmından ikinci dil öğrenirken, ben de kendilerinin Türkçe öğrenmelerine yardımcı oldum. Bunlar arasında bazılarının neredeyse yüksek öğrenim görmüş bir Türk gibi güzel ve kusursuz Türkçe konuşmayı başardıklarına tanık oldum. Kişinin bir dile yaptığı yatırımın akıllıca atılan adımlarla birleştiğinde, bire yüz olarak geri dönmesini hem yaşadım, hem tanıdığım çok sayıda yerli ve yabancı kişinin hayatında gözlemledim.

Yine, sözün ikinci dilden açıldığı her yerde, birçok insanın “Nasıl başardın?” sorularıyla karşılaştım. Soru sahiplerinin çokluğu ve bu konudaki yanlış ve eksik bilgileri, beni kendi tecrübelerimin yanı sıra, kolay ve etkili bir dil öğrenimi konusunda dil bilimcilerin ve değişik vesilelerle bu konuya temas eden yerli ve yabancı yazar ve düşünürlerin görüş ve düşüncelerini incelemeye sevk etti.

Böylece, üç ayrı dil öğrenme serüvenimde keşfettiğim ve etkinliğini aynı serüveni yaşayan başka kişilerin de teyit ettiği en etkili yöntem, taktik ve ipuçlarını, bu heyecanlı sürecin başındaki insanlarla paylaşmak istedim.

Bu kitapta, size başarılı bir kendi kendine ikinci dil öğrenme yöntem ve teknikleri sunulmaktadır. Dil öğrenmenin günlük hayatınızın doğal bir parçası halini almasını sağlayacak uygulamalar aktarılmaktadır. Burada anlatılanları uygulayarak, dil öğrenmeyi sürdürürseniz kendinizi rahat ifade edecek, harika konuşuyorsun dedirtecek ve öğreniminiz ya da mesleğiniz için gerekli dil sınavlarını rahatlıkla geçecek gerçek seviyeyi 8 ile 12 ay arasında elde edersiniz.

Burada anlatılanlar kestirme yoldur. Kestirme yol varken dolambaçlı yollarda kaybolup, umudumuzu yitirmeyelim.

Bu kitapta beyin uyumlu öğrenme ilkelerine dayalı kestirme yolu öğreneceğiniz için, her sorunu tek tek çözerek deneme yanılma yolunu kullanmadan, bilinçli olarak, çok daha kolay ve zevkli bir şekilde dil öğrenme serüveninizi sürdürebileceksiniz. Yeni bir dil birçok bakımdan eğlenceli bir keşfetme sürecidir. Tüm dil öğrenme sevdalılarına zevkli bir serüven ve iyi keşifler …

Yolunuz açık olsun!

Ergin ERGÜL

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir