Mevlana Perspektifinden İnsan Hakları


GİRİŞ

Bugün modern dünyada insan hakları, demokratik hukuk devletinin ruhu olarak nitelendirilmektedir. Ancak insan hakları, tek bir kültürle, belirli bir zaman ve mekanla sınırlandırılamayacak kadar köklü ve evrensel bir değerdir. Tarihimiz, kültürümüz ve medeniyetimiz ile onun evrensel düşünürlerinin, bilgelerinin eserleri dikkatlice incelendiğinde görülmektedir ki, insan hakları bizim medeniyetimizin de ruhudur, özüdür.

Bilindiği üzere, 1948 yılında Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin ilan edildiği 10 Aralık tarihi, ülkemiz dahil bütün dünyada insan hakları günü, bu hafta da insan hakları haftası olarak kutlanmaktadır. İlginç bir tevafuk olarak, insan hakları haftasını da içeren 7-17 Aralık tarihleri ülkemizde her yıl aynı zamanda, milletimizin insanlığa hediye ettiği en büyük değerlerden olan, büyük bilge Mevlânâ’nın ve onun günümüzde de bütün görkemiyle canlılığını koruyan evrensel düşüncesinin anıldığı bir hafta olarak kutlanmaktadır.

Bizim Mevlânâ olarak, Batı dünyasının Rumi diye bildiği aynı zamanda büyük bir hukukçu olan büyük mutasavvıf düşünür ve bilge Mevlânâ Celaleddin-i Rumi’nin engin düşünce dünyası ve hayatı incelendiğinde, insanlığın günümüzde karşı karşıya kaldığı küresel sorunların çözümü için ilham kaynağı olabilecek birçok düşünce incisiyle karşılaşılmaktadır. Hiç kuşkusuz Mevlânâ’nın evrensel bilgeliğinden anlaşılmayı, keşfedilmeyi ve yararlanılmayı bekleyen konular arasında günümüzün en önemli, en güncel meseleleri arasında yer alan insan haklarının korunması ve geliştirilmesi başta gelmektedir.

Dr. Ergin ERGÜL

 

______________________________________

Adalet Dergisi, Sayı 51, Ocak 2015.

Makalenin Devam: Makaleye ulaşmak için bu bağlantıyı izleyiniz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir