İKİNCİ DİL EDİNMEDE HAYAL GÜCÜNÜ KULLANMA (2)

Kendinizi, ikinci dil edinme hedefinizi gerçekleştirmiş olarak hayal etmeniz, bilinçaltı gerçek ile hayali ayırt etmediğinden beyninizi istediğiniz sonuca inandırır, bu da sizi sonuca ulaştıracak olan hedefiniz doğrultusundaki adımları daha zevkle ve kolay atmanızı sağlar. Mevlana’nın dediği gibi, “Kim sonu daha fazla görürse daha kutludur. Daha ciddiyetle işe sarılır, ekin eker de daha fazla meyve toplar.”

Endişelenmeyi alışkanlık haline getiren insanlar, mesleki yaşamlarında başarısız olacakları düşüncesi ile, içsel zihinde canlandırma tekniği ile en olmayacak senaryolar üreterek kendi geleceklerini oluşturabilmektedirler. Her düşünce ve davranış, bir iç ses, duygu ve iç görüntüden oluşur. Düşüncenin karakteri bu iç unsurların kalitesine bağlıdır. Aslında olumlu bir insan, olumlu düşünceler, olumsuz insan ise olumsuz sonuçlar üretmektedir. “Korkulan başa geldi ” cümlesi, günlük dilde kullanılan güzel bir örnektir. Başarılı liderler ve sporcuların dikkat çekici özelliği, başarılarını bir gerçeklik haline gelmeden çok önce zihinlerinde yaşatmalarıdır. Zihinsel prova, gerçekten de bir karşılaşmaya hazırlanmak için zihinsel imgelerden yararlanan sporcuların, veya bir toplantıyı yöneten liderin olağanüstü başarılar elde etmesine yol açmaktadır.

Pek farkında olmasalar da, insanlar sürekli geleceği zihinlerinde canlandırırlar. Ne yazık ki çoğunlukla da olumsuz tahmin gücünü kullanırlar. Daha yenilmeden, başarısız olduklarını hayal etmeye başlarlar. Gereksiz yere bir takım endişelere kapılırlar, kesinlikle başarısız olacaklarına öyle inanırlar ki, sonunda gerçekten de korktukları başlarına gelir. Mevlana’nın tespitiyle, yanlış hayal bu kişileri kuyuya yani başarısızlığa düşürür.

Hayal gücünüzü bir araç olarak kullanmaya başladığınızda, başarının ayağınıza gelmesini sağlayacak bir çeşit elektrik devresi kuruyorsunuz. Devre tamamlandığında, insan zihninin olağanüstü enerjisi, olumlu sonuçları size doğru çeken bir manyetik alan oluşturuyor.

Bu, tıpkı dilinizin ucuna kadar gelen bir kelimeyi hatırlayamadığınızda zihninizin kullandığı yönteme benzer. Düşünür, düşünür, o çok iyi bildiğiniz ismi hatırlayamaya çalışırsınız, ancak bir türlü olmaz. Aradan bir müddet geçer tamamen farklı bir işle uğraşırken birden o hatırlamaya çalıştığınız isim dilinizden dökülüverir. Siz bu ismi hatırlamaya çalışmaktan bilinçli olarak vazgeçmiş olsanız bile, bilinçaltınız onu kendisindeki kayıtlarda araştırmaya devam etmiştir. İşte hayalinizde bir şeyi canlandırırken de bilinçaltının aynı mekanizması devreye girer, hayal zihninizde canlı olduğu sürece size onu yaklaştıran adımları attırır.

Bilgi olanı kavramaktır. “Gelecek hafızası” olarak da adlandırılan hayal etme gücü olabilecek olana götürür. İnanmak görmektir. Hayal etmeyi uyarmayan her öğrenme yalnızca ezberdir. Hayallerimizi uygun biçimde kullanmalıyız. Kaybedenlerin çoğunlukla, başarısızlığın cezalarını, kazananların ise başarının ödüllerini gözlerinin önlerinde canlandırdıkları söylenir. Sahip olduğumuz bu olağanüstü güç iki taraflı keskin bir kılıçtır. İkinci bir dil edinirken zorlukları, imkânsızlıkları hayal etmeyin. Hayallerinizi amacınızın olumlu sonuçlarına ve elde edeceğiniz ödüllere yoğunlaşması için serbest bırakın. Böylece hayal gücünüzün size hizmet etmesini sağlamış olursunuz.

Hayatta en çok düşündüğümüz, en güçlü şekilde inandığımız, en derinden umduğumuz hayalini kurduğumuz şeyleri kendimize çekeriz. Bu nedenle, ikinci dil edinmer düşünüze ne kadar fazla pozitif enerji harcarsanız, bu düşünüz yaşamımızda o kadar çabuk ve istediğiniz yoğunlukta gerçekleşir.

Bilinçaltı hayalle gerçeği ayırt edemez. Bilinçaltının bu özelliğinden yararlanabilirsiniz. Gelecekte ulaşmak istediğiniz ikinci dili öğrenmiş halinizi sanki şimdi oluyormuş gibi zihninizde yaşayın. Zihninizde bu isteğinizin açık bir görüntüsünü oluşturur ve kendinizi sanki bunu başarmış gibi hissederseniz bilinçaltı sanki buna olmuş gibi tepki verecek bedeninizi buna göre akort edecektir. William James’in ifadesiyle, “zihinde tutulan ve inançla beslenen her resim bilinçaltı tarafından gerçeğe dönüştürülecektir. Öyleymişim gibi hareket ederim ve öyle olurum”.

Kendi kendinize uygulayacağınız basit tekniklerle bu pozitif gücü kullanarak amacınıza kavuşmayı sağlayabilirsiniz. Gözlerinizi kapatarak, gelecek yılları hayalinizde canlandırın. Hedef dili, iyi bir düzeyde kullandığınız, konuştuğunuz bir durumu, o anı görerek, duyarak hissederek gözünüzde canlandırın. Sonra dönüp bugün bulunduğunuz noktaya bakın ve kendinize sorun: bu dili gözümde canlandırdığım gibi başarmak için ne yapmalıyım?

Diğer bir teknik zihninizde doğru resmi çizin. Kendinizi hedef dili başarmış, o dilin konuşulduğu ülkeye gitmiş ya da konuşan insanlarla karşılaşmış konuşuyor olarak hayal edin. Zihninizde bu resmi canlandırın ve bu resmi yüreğinizin başköşesinde özenle saklayın. Mümkünse bu resmi her akşam yatarken ve sabah kalktığınızda 4 dakika süreyle zihninizde canlandırın. Hayal ederken, olabildiğince ayrıntılı düşünün. Beş duyunuzu da bu sürece tam olarak katın. Zihinsel durumunuzu, kendinizle ve çevrenizdekilerle ilgili her şeyi kokusu, görüntüsü, rengi, sesleriyle ve kendinizi istediğinizi elde etmiş olmanın mutluluğunu ve coşkusunu yaşarken hayal edin. Bilincinizde ve bilinçaltınızda sıkı sıkı ve sürekli sakladığınız böyle bir resim, iç duygularınızın da desteği ile hedefinize ulaşmak için size ve yeteneklerinize kesinlikle yol gösterecektir.

   Dr. Ergin Ergül

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir